HABER: Çetin KELEŞ
2011 – 2012 yıllarında inşaatı tamamlanan ancak su bulunamadığı için faaliyete geçirilemeyen cezaevi şebekesine bağlanmış olan su yeni yapılmış olan Cezaevinin tesisat ve borularını tamamen çürütmüş durumda.
Arsenik oranından dolayı içmeye hatta kullanılmaya müsait olmayan suyun insan üzerinde bırakacağı etki tesisatların durumundan ortaya çıktı. Bölgede 5 yıl devam eden su arama çalışmalarında bulunan kuyuların hiçbirisinden su çıkartılmayan Cezaevi uzun süre atıl durumda bekletildikten sonra garajlar bölgesinde bulunan açık ceza infaz kurumu kaynağından su almak için kilometrelerce mesafeye ağır maliyetlerle borular döşenip oradan su pompalanmaya başladı. Su sorunun mali külfeti bundan da ibaret değil, sudaki arsenik oranı ve ağır tonaj etkisini azaltmak için iki aylık periyodlar vaalinde bir tır dolusu tuz alımı yapıldığı da edinilen bilgiler arasında. Yüksek maliyetler gerektiren bu durum bilindiği üzere orada kalan mahkumun cebine de yansıyor çünkü içme suyunu mahkumlar binbir zorlukla kendi bütçelerinden karşılamak zorunda kalmaya devam ediyor.
TESİSATI ÇÜRÜTEN SUYLA TEMİZLENMEK ZORUNDALAR
Ceza evi ve lojmanlara bağlanmış olan ve tesisatları bile çürüten su hem mahkumlar hem de lojmanda kalan personeller kişisel temizlikleri için kullanmak zorundalar, suyun bağlandığı kaynak Cezaevinin hayvan yetiştiriciliği için kurulan ağır tesislerde de kullanılıyor. Hayvanların içme ihtiyaçları için bağlanmış olan su hayvan üretimini de sekteye uğratma niteliğinde risk ve verim düşüklüğü hatta belki de telefata sebebiyet veriyor. Tesisatları ve boruları bile çürüten suyla yıkanan insanların sağlığına bu durumun nasıl tezahür edeceği açık ve kaçınılmazken yetkililer bu duruma kulaklarını tıkamaya devam ediyor.
News
