Hırsızın hiç mi günahı yok?

ÇETİN KELEŞ

Nasreddin hoca hikayelerini hepimiz biliriz, bunlardan bir tanesi de evi soyulmuş olan ev sahibinin komşuları tarafından tedbir almamakla suçlanma hikayesidir hani “ el insaf ey ahali hırsızın hiç mi günahı yok” diye biter.

Haklılıkları var tabi kapı kilitlenmemiş pencerelerde tedbir alınmamış falan tabi ki ev sahibi kabahatli ama suçlu olan hırsız değil mi?

CHP Kars Milletvekili İnan Akgün ALP kesin ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edildi hem de oy birliğiyle.

Neymiş?

Sarıkamış İlçe Kongresinde takındığı tavır ve kullandığı üslup parti ahlak ve ilkelerine aykırıymış.

Suçlamalara göre Parti Meclis Üyeleri ve İl Başkanına küfredilmiş ve tehdit edilmişler,

Şimdi bu disiplinin uygulanmasını İl Başkanı Onur Uludaşdemir’in parti içi gücü olarak değerlendirenler var ki bunlar aynı zamanda Parti Meclisinin bu kararıyla Uludaşdemir’in arkasında olduğunu düşünüyor,

Partilileri ilgilendiren bir mesele ama yine insan sormadan edemiyor, Uludaşdemir bu gücünü daha önce maruz kaldığı benzer hadiselerde neden kullanmadı? Çünkü o zaman muteber sözün asıl sahipleri yani PM üyeleri yanında değildi, yediği hakaretlere Sarıkamış’ta olduğu gibi meclis üyeleri muhatap olmamıştı.

Neyse ne diyorduk; ALP parti ilke, siyasi ahlak ve ilkelerine aykırı davrandığından bahisle Yüksek Disiplin Kuruluna oy birliğiyle sevk edildi.

Samimiyetle söylüyorum ne güzel ne yerinde bir disiplin ama eksik,

Öyle ya hadisenin kaynağına bakmak lazım; CHP İl Başkanı Onur Uludaşdemir birlikte katılmak için davet ettiği PM üyeleriyle Sarıkamış İlçe Kongresinin yapıldığı salona girip kongre daha başlamadan tek başına divan başkanı tayin etmek cüretinde bulundu, zaten ne olduysa bu sebeple oldu, küfürler tekmeler hakaretler falan derken ALP disiplin kuruluna sevk edildi hemi de Yüksek…

Şimdi sanılır ki parti ilke, siyasi ahlak, terbiye vs gibi değerlerin ihlali ile ALP disipline sevk edildi de PM üyelerine karşı davranışın tek suçlusu o mu?

Şimdi;

Hakaret tehdit parti terbiyesine siyasi ahlaka falan aykırı bunu yapan elbette kabahatli de peki ya parti iç tüzüğünü hiçe sayıp, derebeyi gibi tek başına başkan tayin etmeye çalışmak suretiyle delegelerin yetki ve haklarını gasp eden kişi Şirin Baba mı?

Tabi ki küfrederek kişinin onur ve şerefini rencide etmek bir parti disiplin kurulunun konusudur ama peki ya yönetim kurulu kararını tanımayıp partinin diktatörlükle yönetilmesi,

delege yetkilerinin hiçe sayılması, yönetim kurulu kararlarının tanınmaması,

Birimlerin ayrıştırılması

Oncu Buncu deyip partinin küskünler kulübüne çevrilmesi

Bütçe gelir giderleri, harcama plan ve durumlarının partili hiçbir kademeyle paylaşılmaması

Hiçbir konuda muhalefet yapmayıp sadece musluğun başında oturulması

Partide güç gösterisinde bulunup kendinden olmayanı diğer partililere hedef gösterilmesi

Partinin gelen gideni olmayan pasif ve tabeladan ibaret bir teşkilatla depolitize edilmesi

Milletvekili, parti teşkilatı, delege haklarını tanımayan şımarıklık Kuru Fasulye Severler Derneğinin mi konusudur

Yani kısacası tamam iddiaya göre Milletvekili küfretti, hakaret tehdit kabul edilemez ama iyi de el insaf ey ahali bu hırsızın hiç mi günahı yok?