Kars’ta Mülk-i idarenin şoför görevlendiremediği için atletizm pistinde kelimenin tam anlamıyla “taç”a çıkmış haldeki “Gezici Kütüphanenin dünyada uygulama Tarihi tam olarak bilinmese de yakın tarih Napolyon’un kurduğu kamp kütüphanesini ilk gezici kütüphane, bu kamp kütüphanesinin kurulduğu tarih olan 1730 yılını da ilk uygulama yılı olarak kabul eder. Ülkemizde “Gezici kütüphane” dünyadaki ilk kütüphaneden iki asra yakın bir süre sonrasında, 1963 yılında uygulanmaya başlanmıştır.
GEZİCİ KÜTÜPHANELER BUGÜNKİ HALİNE GELMESİN DİYE O GÜNDEN TEDBİRLER ALINMIŞ OLSA DA KİMİN UMURUNDA!!!
Kuruluş amacı aynı zamanda kent ve kırsal bölgelerde yaşayanlar arasında eğitimde fırsat eşitliğinin temel öğelerden birisi iken, imkan ve haklardan mahrumiyet sayılabileceği hasebi ile aslında insan haklarının da ihlali olan Gezici Kütüphanenin hali, Kars’ta ki gibi taça çıkartılmış, bu sayede hak sahiplerinin eğitim hakkı bir şoförü görevlendiremeyecek mülk-i idarenin acziyet yahut umursamazlığına kurban edilmiş, en nihayetinde işlemez hale gelmiş olması ihtimaline engel olunması için 1986 yılında bir genelge yayınlandı. Bu genelgede olası muhtemel aksaklıkların öngörülen sebepleri vuku bulması halinde bu aksaklığın giderilmesi için Valiler derhal yapmaları gerekenler hususunda görevli ve sorumlu tayin edildi.
Gezici Kütüphaneler hakkında “Genelge 1986-2 (Gezici Kütüphane Hizmeti)” başlığı altında yazılan yazı ülke genelinde bu hizmet hakkındaki istatistiklerin her ay farklılıklar gösterdiği, bu farklılıkların azalma olarak belirlenmiş, bunun sebeplerinden bir tanesi olarak Kars’ta saha kenarına atılmış durumdaki Gezici Kütüphanenin bu halinin sebebi de olan durum “araçta görevli şoför ve memurların görevden ayrılmaları nedeniyle de hizmetin aksadığı anlaşılmıştır.” Şeklinde ele alınarak çözüm için yapılması gerekenler açıkça yazılmış bunun icrası için de Valiler vazifelendirilmiş. Böylece sorunun hele hele Kars’ta ki kadar uzun bir süre devam etmesine göz yumacak kadar çaresiz gibi bekleyişe müsaadenin de önü kesilmiş aslında. Ancak gelin görün ki Mülk-i idare için zahmet bile sayılmayacak kolaylık ve olanak dahilinde olsa da bir şoför görevlendirme talimatını adeta geri adım atmış olmaktan imtina eder gibi reddeden, ısrarla da görmezden gelen bu tutum ile vazifeler birbiri ile örtüşmüyor.
YÖNETMELİK, YASA, KANUN VS NE OLURSA OLSUN İŞ EN NİHAYETİNDE UYGULAYICININ İNSAFINDA BİÇİMLENİYOR
1986 yılının Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürü İzzet Özgüç’ün Bakan adına imzası ile yayınlanan genelgenin 5. Maddesinde şoför izinlerinin dahi eğitim öğretim takvimine denk gelmeyecek şekilde belirlenmesi şartı koşularak şoförden kaynaklı sorunların önüne geçilmesi 7. Maddede “ Gezici kütüphane aracında görevli memurun görevden ayrılması halinde, kütüphaneden bir memurun araçta görevlendirilmesi, şoförün ayrılması halinde, Valiliğinizce boşalan kadroya acilen şoför atanması, şoförün uzun süreli izinli ya da raporlu olması halinde de, gezici kütüphanede Valiliğinizce geçici olarak bir şoför görevlendirilmesi “ ifadesi ile teminat altına alınmış durumda.
Sadece Öğrencilerin kırsalda ve kentte Eğitimde Fırsat eşitliğini değil, aynı zamanda toplumun ulaşılamayan kara deliklerini aydınlatmak ve geliştirmek. bu özelliği ile toplumsal problemlerin azaltılmasına katkıda bulunmak, bireyleri güçlendirmek, yalnızlıklarına ve bilgi ihtiyaçlarına yerinde ve doğru zamanlı çözümler geliştirmek, gibi gereklilik ve değerlerinin de topal bırakılmasının sebebi ise Gezici Kütüphaneye görevli bir şoförün olmaması ve ne yazık ki tam da bu gibi hallerde, zaten belirlenmiş olan bir çözümle vazifelendirilmiş olan makamın şoför görevlendirmemekteki ısrarı ile vazifesini yerine getirmiyor olması.
Kars Ziraat Odası Başkanı Özcan Müçük, son günlerde yem, küspe ve saman fiyatlarında yaşanan aşırı artışa dikkat çekerek üreticilerin zor durumda kaldığını söyledi. Müçük, özellikle yulaf tohumunda yaşanan temin sıkıntısının çiftçileri olumsuz etkilediğini belirtti.
“Yulaf tohumu bulmakta güçlük çekiyoruz”
Kars ve çevresinde hayvancılığın temel girdilerinden biri olan yulafın, hem yem hem de üretim açısından stratejik öneme sahip olduğunu vurgulayan Müçük, son haftalarda tohum bulunurluğunun ciddi biçimde azaldığını ifade etti. Müçük, “Çiftçilerimiz yulaf tohumu bulmakta zorlanıyor. Üretim sezonu yaklaşırken bu durum ekim planlarını aksatıyor. Girdi maliyetleri zaten yüksekken, bir de tohum sıkıntısı üretimi sekteye uğratıyor.” dedi.
“Küspe ve saman fiyatlarında fırsatçılık önlenmeli”
Küspe ve saman fiyatlarının bölgedeki serbest piyasada yüksek rakamlardan satılmaya başladığını belirten Müçük, “Çiftçilerimiz hayvanlarını beslemekte zorlanıyor. Fiyatlar makul seviyelere çekilmezse üretici zarar eder, bu da doğrudan hayvansal ürünlere yansır. Fahiş fiyatlarla satış yapanlara karşı denetimlerin artırılması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“Taban fiyat uygulaması şart”
Başkan Müçük, yem fiyatlarındaki istikrarsızlığın ve aracı kaynaklı fiyat oyunlarının önüne geçilmesi için ilgili kurumlara çağrıda bulundu. “Yem piyasasında taban fiyat uygulaması getirilmeli. Üretici hem tohumda hem yem girdilerinde desteklenmezse sürdürülebilir tarım mümkün değildir. Karaborsa oluşumuna izin verilmemeli.” diyerek yetkililere seslendi.
“Üretici korunmazsa tarımsal denge bozulur”
Kars’ın tarımsal üretim potansiyelinin korunması için girdi maliyetlerinin kontrol altına alınması gerektiğini belirten Müçük, “Küçük üreticilerimiz ayakta kalamazsa, hem tarımsal üretim hem de hayvancılık darbe alır. Bizim önceliğimiz üreticiyi yaşatmak, köyde üretimi sürdürmektir.” şeklinde konuştu.
2009 yılında İçişleri Bakanlığı, valiliklere gönderdiği genelgede ikinci el oto galerilerinin 2009 Mayıs ayı sonuna kadar yerleşim alanları dışına taşınmasının sağlanması istemi üzerine diğer illerde olduğu gibi Kars’ta faaliyet gösteren galerici esnafı için faaliyet alanının belirlenip oluşturulmasının ardından 2012 yılında hazırlanmış olan yere taşınmalar sağlandı ise de o tarihten bu yana şehir merkezine açılan oto galeri sayısı eskisini aratır hale geldi.
81 İl Valiliğine gönderilen genelge ve içerdiği hususların gerekliliği ile ilgili yaptığı açıklamada oto galerilerin şehir içinde faaliyet gösteriyor olmasının aynı zamanda vatandaşların can güvenliği açısından da tehdit teşkil ettiğinin altını çizdiği açıklamasında dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay, “İkinci El Oto Galerileri” ile ilgili 81 il valiliğine bir genelge gönderdi. Türkiye’de meydana gelen ekonomik ve sosyal gelişmelere bağlı olarak motorlu araç sayılarında büyük artışlar olduğuna dikkat çekilen genelgede, satışa sunulan araçlar, apartman girişlerinde, yol kenarlarında, kaldırımlarda ve zaman zaman da yol ve caddelerde sergilenmektedir. Birçoğu LPG’li olan bu araçlar, özellikle geceleri apartmanların giriş katlarındaki dükkanlarda bırakılmak suretiyle, bina sakinleri bakımından büyük risk oluşmasına sebep olunmakta, binada ve çevrede bulunan halkın can ve mal güvenliğini tehdit etmekte, insanların kaldırımlarda rahatça yürümelerini ve trafiğin sağlıklı akışını da etkilemektedir.” İfadelerini kullanmıştı.
VALİLİKLERE GÖNDERİLEN GENELGEDE HALKIN CAN GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASI İSTENDİ
Halkın can ve mal emniyetini temin etmenin idarenin başlıca görevi olduğu kaydedilen genelgede, bu kapsamda muhtemel tehlikelere karşı önlem alınması, sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevrede güvenli yaşam alanlarının oluşturulması, gerek valiliklerin gerekse yerel yönetimlerin temel görevleri arasında bulunduğu vurgulanmıştı ancak görünen o ki süre dahilinde Valilik ve yerel yönetimlerde değişen isimler ya yeni geldikleri makam sorumluluklarına önceden tanımlanmış olan bu temel görevin sorumluluğunu bilmiyor veya genelgede belirtilen vahametinde farkına varmamış olacaklar ki şehir merkezine açılan oto galerilere her gün bir yenisi eklenmeye devam ediyor.
Faaliyet alanı olarak şehir merkezini seçip binaların alt katlarında açtıkları işletmelerinde satışa sundukları araçları kaldırım ve adeta işgal ettikleri yol boyu park alanlarında sergiliyor olmaları yaya ve araç trafiğini olumsuz etkilemekle birlikte zaten had safhada olan park sorununa aşılmaz bir boyutta kazandırıyor. Şehrin kent kimliğini de bozan manzarada iş makinesi olan traktörler yarısı kaldırımda yarısı yola taşmış vaziyette sergileniyor.
VALİLİK VE YEREL YÖNETİMLER İÇİN MECBURİ GÖREVLER KAPSAMINDA
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile 5393 sayılı Belediye Kanunu işyerlerinin belli alanlarda toplanması bakımından, bu tür düzenlemelerin yapılmasını belediyelere zorunlu görev olarak verdiği gibi Valilikler de bu gören zorunluluğunu denetlemekle vazifelidirler. Bu görev tanımı kapsamında 2009 tarihinde yayınlanan bu genelge hükümlerinin uygulanarak insanların hayatlarını da tehdit eden bu duruma son verilmesi kamuoyunun beklentileri arasında.
YÖNETMELİĞE UYAN ESNAFIN GÜNAHI NE?
Şehir içinde açılan oto galeri işletmelerinden vatandaşlar kadar rekabet şartları bu sayede ellerinden alınmış, bu haksız rekabette mağduriyeti doğan galericiler sitesi esnafı da durumdan mustarip. Yayınlanan genelgede belirtilen gerekçe ve genelgedeki hususlara hassasiyet gösterip işyerlerini işletmeleri için belirlenen siteye taşıdılar. Taşınan esnaflar devlet organlarını haklarının korunması noktasında teminat görerek duydukları güven konusunda da hüsrana uğradılar.
Kars’ın Selim ilçesi civarında kontrolden çıkan araç şarampole yuvarlandı.
G.A.(28) sevk ve idaresindeki 06 BT 6085 plaka sayılı araç Selim-Kağızman karayolunda seyir halinde iken Koyunyurdu köy mevkiinde kontrolden çıktı. Şarampole yuvarlanan araçta bulunan 2 si çocuk 3 kişi yaralanırken 30 yaşındaki T.Y. hayatını kaybetti.
Kaza ihbarını alan Sağlık ekipleri yapılan ilk müdahalenin ardından yaralıları ambulanslarla Selim devlet Hastanesine götürdüler. T.Y. hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamazken sürücü G. A. ile birlikte araçta bulunan Y. Ç. Y. (3) ve a Z. A. Y. (1,5)’nin tedavileri sürüyor.
Tarım ve Orman Müdürlüğü “Kars’ta Genel Tarım Sayımı” kapsamında Kars merkez mahalle ve köy muhtarlarına yönelik bilgilendirme toplantısı düzenlendi.
İdari kayıtlarda yer almayan tarım arazilerinin tespiti ve kayıt altına alınması amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü ile TÜİK arasında imzalanan “Genel Tarım Sayımına İlişkin Protokol” çerçevesinde ve ayrıca Türkiye genelinde yürütülen çalışmalar ele alındığı toplantı Tarım ve Orman Müdürü Enver Aydın ve Bakanlık tarafından koordinatör olarak görevlendirilen Mehmet Ali Yavaş’ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Muhtarlarla bir araya gelerek gerçekleştirilen bilgilendirme toplantısında Muhtarların mahalle ve köyleri ile ilgili tespit ettikleri sorunları da dinleyen heyet toplantıda, Genel Tarım Sayımının amacı, kapsamı ve uygulama süreçleri hakkında detaylı bilgiler verildi.
Tarımsal üretim kapasitesinin doğru belirlenmesi ve güçlü bir planlamanın temellerinin atılması amacıyla muhtarlarla iş birliği içinde çalışma yapılması kararlaştırıldı.
News
